Hakkımızda

Profesyonel yaklaşımımız ve samimi ilgimizle, sizi duygusal ve zihinsel olarak güçlendirmek için çalışıyoruz.

İletişim

İletişim Bilgileri

İslam’da Fal ve Kehanet

24 Aralık 2024 113

İslam’da Fal ve Kehanet

Fal ve kehanet, insanların geçmişten günümüze kadar geleceği bilme ve bilinmeyen olayları öğrenme merakından doğmuş uygulamalardır. Ancak İslam dini, bu tür uygulamalara karşı açık ve net bir duruş sergilemiştir. Fal ve kehanet, İslam'ın tevhid inancına aykırı olan, insanın yalnızca Allah’a güvenmesi ve dayanması gereken inancını zedeleyen uygulamalar arasında yer alır.


Fal ve Kehanet Nedir?

Fal, insanların belli yöntemlerle gelecekte ne olacağını öğrenmek ya da hayatlarındaki sorunlara çözüm aramak amacıyla başvurdukları bir yöntemdir. Kahve falı, tarot kartları, yıldız falı gibi farklı türlerde uygulanabilir.
Kehanet ise, kişilerin doğaüstü güçlerle geleceği gördüğünü veya olayları önceden bildiğini iddia ettiği bir inanç ve pratiktir.
Bu uygulamalar, birer eğlence gibi görünse de zamanla insanların hayatlarına yön vermelerine sebep olabilir. Bu da İslam’ın inanç sistemine zarar veren bir alışkanlık haline dönüşebilir.


İslam’da Fal ve Kehanetin Yeri

İslam’da fal ve kehanet, Allah’a olan güveni ve teslimiyeti zedeleyen eylemler olarak kabul edilir. Kur’an-ı Kerim ve hadislerde bu tür uygulamalar kesin bir şekilde yasaklanmıştır. İşte bu konuda bazı önemli uyarılar:


1. Tevhid İnancına Aykırıdır

İslam’ın temel inancı olan tevhid, yalnızca Allah’a güvenmeyi ve O’na yönelmeyi emreder. Geleceği yalnızca Allah bilir. Kur’an-ı Kerim’de şöyle buyrulur:
“De ki: Göklerde ve yerde Allah’tan başka kimse gaybı bilmez.”
(En’am Suresi, 59. Ayet)
Fal ve kehanetle uğraşmak, gaybı (bilinmeyeni) bilme yetkisinin Allah’a ait olduğu gerçeğini reddetmek anlamına gelir.


2. Peygamber Efendimiz’in (s.a.v.) Uyarıları

Peygamberimiz, falcı ve kahinlere inanmayı kesin bir dille yasaklamıştır. Hadis-i şeriflerde şöyle buyrulmuştur:
“Her kim bir falcıya veya kahine gider de söylediklerini tasdik ederse, Muhammed’e indirileni inkâr etmiş olur.”
(Tirmizî, Tahâret, 102)


3. İnsanları Yanlışa Sürükler

Fal ve kehanet, insanların yanlış kararlar almasına, hayatlarını bu temelsiz bilgiler üzerine kurmalarına neden olabilir. Aynı zamanda kişilerin ibadetlerinden uzaklaşmasına ve Allah’a olan güvenlerinin azalmasına yol açar.


Fal ve Kehanete Başvurmanın Zararları

  1. Manevi Zararlar:
    • Allah’a olan güveni zayıflatır.
    • Şirke düşme riski taşır.
    • Ruhsal huzursuzluklara yol açar.
  2. Psikolojik Zararlar:
    • Kişi, falcı veya kahinin söylediklerine bağlı kalarak endişe ve korku içinde yaşayabilir.
    • Gerçeklerden kopup hayal dünyasında yaşamaya başlayabilir.
  3. Sosyal Zararlar:
    • İnsanlar arasındaki güven ilişkilerini zedeleyebilir.
    • Aile içi veya sosyal çevrede çatışmalara yol açabilir.


Fal ve Kehanetten Korunma Yolları

  1. Bilgi ve Şuur:
    İslam’ın bu konuda ne söylediğini öğrenmek, kişiyi fal ve kehanetten uzak tutabilir. Allah’a olan güven ve iman güçlendikçe, bu tür uygulamalara olan eğilim azalır.
  2. Dua ve Zikir:
    Kötü alışkanlıkları ve eğilimleri bırakmak için dua ve zikir yapılabilir. Felak ve Nas sureleri, manevi koruma sağlar.
  3. İbadete Yönelme:
    Namaz, oruç ve sadaka gibi ibadetlerle Allah’a yakınlaşmak, kişinin manevi anlamda daha güçlü olmasına yardımcı olur.
  4. Uygulamalardan Uzak Durmak:
    Herhangi bir falcıya gitmek veya fal içeriklerine göz atmak bile zamanla alışkanlık oluşturabilir. Bu nedenle uzak durulmalıdır.


Önemli Uyarı

İslam’da fal ve kehanet gibi uygulamalardan uzak durmak, kişinin imanını koruması için oldukça önemlidir. Vedat Gülmez Hoca, İslamî esaslara uygun olarak manevi destek sağlamakta ve insanlara Allah’a yönelme konusunda rehberlik etmektedir. 

Unutmayın, geleceği yalnızca Allah bilir ve her türlü hayır ve şer, O’nun izniyle gerçekleşir.
Her türlü manevi sıkıntı ve sorunlarınız için, uzman bir hocadan İslamî kurallar çerçevesinde destek almayı tercih ediniz.
Telefon
WhatsApp
instagram